Yemeklere lezzet katıyor ama kalp sağlığını tehdit ediyor! Aşırı tüketiminden kaçının
“İşlenmiş gıdalardan uzak durun” uyarısında bulunan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Tuz, sodyum ve klorürden oluşan bir mineraldir ve vücudun düzgün çalışması için gereklidir. Öyle olduğunu belirten Topçu, “Ancak çok fazla tuz tüketmek kalp hastalıklarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabiliyor.”
KALP YETMEZLİĞİ, İNME RİSKİ
Aşırı tuz tüketiminin kalp üzerindeki etkilerine değinen Topçu, şöyle konuştu: “Tansiyonu yükseltir. Kan basıncı, atardamarlarınızdaki kanın duvarlarına ne kadar sert baskı yaptığını ölçer. Kan basıncı yüksek olduğunda kalp daha fazla çalışmak zorunda kalır, bu da kalp hastalığı riskini artırır. Kalp yetmezliğine yol açabilir. Kalp yetmezliği, kalbin vücudun ihtiyaç duyduğu kanı pompalayacak kadar güçlü olmaması durumudur. Felç riskini artırır. Felç, beyne giden kan akışının bozulmasıdır. Böbrek hastalığına neden olabilir. Böbrekleriniz kanınızdaki atık ürünleri ve fazla sıvıyı filtrelemekten sorumludur. Çok fazla tuz tüketmek böbrek hasarına neden olabilir” dedi.
GÜNLÜK TÜKETİM BİR ÇAY KAŞIĞIDIR
Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA) yetişkinlerin günde 2.300 miligramdan (mg) fazla sodyum tüketmemesini önerdiğini hatırlatan Topçu, bu oranın yaklaşık 1 çay kaşığı tuza eşdeğer olduğuna dikkat çekti. Hipertansiyonu olan veya kalp hastalığı riski yüksek olan kişilerde doktorların günlük sodyum alımının 1.500 mg ile sınırlandırılmasını önerebileceklerini vurgulayan Topçu, tuz alımını sınırlamak için neler yapabileceğiniz konusunda da şu bilgileri verdi:
“Daha az işlenmiş gıda tüketin. İşlenmiş gıdalar genellikle yüksek miktarda tuz içerir. Evde daha fazla yemek pişirin. Evde yemek pişirirken yemeğinize koyduğunuz tuz miktarını kontrol edebilirsiniz. Yemek pişirirken ve sofrada tuz eklemeyi bırakın ve tuz oranı düşük yiyecekleri tercih edin. Gıdaların beslenme etiketlerini okurken sodyum içeriğine bakın. “Daha az tuz yemek zor olabilir, ancak bu, kalp sağlığınızı ve genel sağlığınızı iyileştirmenin harika bir yoludur.”
DÜŞÜK SODYUMLU BİR DİYET UYGULAYIN
Sofra tuzunun ana maddesinin sodyum olduğunu ve vücudun normal çalışabilmesi için çok az miktarda sodyuma ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Doç. Topçu, şunları söyledi: “Ancak çoğu insan vücudunun ihtiyacından çok daha fazla sodyum tüketiyor. Ortalama bir Amerikalı günde 3.400 miligram sodyum tüketiyor. Uzmanlar çoğu insanın günde 2.300 miligramdan fazla tüketmemesi gerektiğini söylüyor. “Bazı sağlık sorunları olan kişiler düşük sodyumlu bir diyet uygulamalıdır” dedi.
‘TV YEMEKLERİNE DİKKAT EDİN’
Çok fazla sodyum içeren besinleri sıralayan Doç. Dr. Topçu, tuz alımını azaltmanın faydalarını şöyle sıraladı:
“Konserve çorbalar, pirinç ve makarna karışımları, soslar, çeşniler (ketçap ve hardal gibi), ‘TV yemekleri’ olarak da adlandırılan dondurulmuş hazır yemekler, sosisli sandviçler, sosisler ve peynirler, tütsülenmiş, kurutulmuş veya salamura yiyecekler, tuzlu atıştırmalıklar ve kuruyemişler.” Restoran yemekleri çok fazla sodyum içeren yiyecekler arasındadır. Tuz miktarının azaltılması kan basıncını düşürebilir. Bu, felç, kalp krizi, böbrek hasarı ve diğer birçok sağlık sorunu riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Vücuttaki sıvı miktarını azaltabilir, bu da kalbin daha az çalışması gerektiği anlamına gelir. Böbreklerin çok fazla çalışmasını engelleyebilir. Böbrek hastalığı olan kişiler için özellikle önemlidir. Ayak bileklerinde ve karın bölgesinde rahatsızlığa neden olabilecek ve hareketi zorlaştırabilecek şişliği azaltabilir. Böbrek taşı oluşma olasılığını azaltabilir. Kemiklerin güçlü kalmasına yardımcı olabilir.”
(DHA)
Eylem Tok ve oğlu yurt dışına kaçmıştı! Sessizliği bozdu: ‘Belki daha kötüsünü yaparım’
Seçimlere yalnızca birkaç gün kaldı! Fatih Erbakan bu açıklamaya son verdi
Yerlikaya’dan net mesaj: “Kimse şekil oluşturamaz, racon kesemez”
