İnternetin ilk günlerinde e-posta zincirleri aracılığıyla yayılan ilginç şehir efsaneleri

Birlikte internetin tozlu raflarında bir yolculuğa çıkacağız. Bu seferki keşfimiz, bir zamanlar e-postayla yayılan o eşsiz şehir efsaneleri oldu. Hazırsanız başlayalım!
1. “Bu e-postayı 7 kişiye göndermezsen lanetlenirsin!”
Bu e-posta muhtemelen zincirin efsanelerinin atası. Genellikle hayalet hikayesiyle başlayan bu e-postanın sonunda “eğer bunu göndermezsen kötü şeyler olur” tehdidiyle karşılaşıyoruz. Kimimiz korkudan, kimimiz meraktan onu gönderirdik ama sonunda herkes bu zincire bir kez düşmüştü…
2. “Bill Gates para dağıtıyor!”

Bize gerçek olup olmadığını düşündüren, umut ışığı veren o eşsiz efsane… Belki de en ünlü e-posta efsanesiydi! Mesajda şöyle yazıyordu: “Bu e-postayı 10 kişiye gönderin, Microsoft sizi takip ediyor, 100 dolar kazanacaksınız.” Bu efsane zamanla o kadar yayıldı ki Bill Gates bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Elbette kimseye para verilmedi ama hepimizin umudu vardı!
3. “Boğaz'da bulunan Contorium unsuru”

Posta kutumuza sadece para değil, bilimsel efsaneler de geldi. Uzun zamandır Boğaz'da sadece Türkiye'de bulunan “Contorium” isimli bir elementin keşfedildiği e-postalarda yazıyordu. Bu unsurun değeri o kadar büyüktü ki herkesin hayatı kurtulacaktı. Ama gerçekte öyle bir şey yoktu, sırf bilgi kirliliğini göstermek için bir öğrenci böyle bir şey başlattı…
4. “Bir kızın ruhu bu e-postayı kimin okuduğunu izliyor.”

Muhtemelen en korkunç e-postalardan biriydi… Çoğumuzun gençlik yıllarının kabusuydu! “Bu e-postayı sabahın üçünde okumayın” ile başlardı. ve sonra korkunç bir hikaye anlatılırdı. Herkes bir şekilde okurdu ve sonra ışığı kapatmaya cesaret edemezdi. Kabul edelim, hepimiz en az bir kez okuduk!
5. “Facebook ücretli!”

E-posta zincirlerinden sosyal medyaya yayılan bir söylenti. Bir noktada bu hepimizi gerçekten korkuttu. “Facebook'a ödeme yapılacak, paylaşmazsanız hesabınız kapatılacak” mesajı her yıl farklı bir versiyonla dolaşıma sokuldu. Yıllar geçmesine rağmen kimse bunların hiçbirinin gerçek olmadığının farkına varamadı. Hatta bunun resmi bir açıklama olduğunu sanıyorduk…
6. “Virüs Uyarısı: Bu dosyayı açmayın!”

Panik içinde yayılan zincirlerin başında o vardı. Gerçek antivirüs şirketlerinin adlarını kullanacak ve sahte dosya adlarıyla herkesi korkutacaktı. Bazen inanır ve açardık. Bu dosyalarda zaten virüs vardı…
7. “Bir arkadaşınıza bir iyilik yapın, bu e-postayı gönderin.”

Hiçbir tehdit içermeyen, hatta iyiliği ve sevgiyi temel alan ender zincirlerden biriydi. Açıkçası biraz hayal! Genellikle e-postada “Bunu 5 kişiye gönderin, dileğiniz gerçekleşecek!” O yazacaktı ve umarım o e-postayı 5 kişiye göndeririz. Kabul edelim, zararsız, basit ve umut doluydu. Pozitif enerji verdi…
8. “Gizli NASA Fotoğrafları”

“Bu görselleri hemen indirin, yoksa kaldırılacaklar!” Başlayan o e-postalarda NASA'nın hepimizden sakladığı fotoğraflar vardı. Bazen Ay'dan fotoğraflar, bazen de gizli UFO'lar… Çoğu film sahnelerinden çekilmiş olsa bile bundan kimsenin şüphesi olmazdı. Çünkü o zamanlar internetteki her şeyin gerçek olduğunu sanıyorduk ve buna inanmak istiyorduk…
 
				


